Aizonia

Latest Articles of Current Research in Education

A Qualitative Analysis of Writing  Problems of Low Achieving Advanced Learners in Turkey

A Qualitative Analysis of Writing Problems of Low Achieving Advanced Learners in Turkey

Curr Res Educ (2019) 5(1), 34-54

The present study was undertaken in order to qualitatively determine the problems that undergraduate students encountered during their undergraduate education and to detect their solution for these problems. Ten undergraduate English Language and Literature department students enrolled at a state university in Turkey participated the study. The study was designed as a case study. Criterion sampling and maximum variation sampling were used in tandem to select the participants. The criterion was to attend Writing Skills I and Writing Skills II courses and fail from one or both. The data were gathered through semi-structured interviews. The data were analyzed through content and descriptive analysis. Results revealed that ELL students experience problems in critical thinking mostly in academic writing and that these problems are more often caused by writing anxiety, and that positive feedback is the most important factor in solving the problems. It was also found that lecturers’ applying a variety of strategies in writing courses makes a great contribution to students.

Link of the manuscript pdf 

İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümü Öğretim Elemanlarının Matematik Öğretiminde Materyal Kullanımı ile İlgili Görüşleri

İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümü Öğretim Elemanlarının Matematik Öğretiminde Materyal Kullanımı ile İlgili Görüşleri

Curr Res Educ (2019) 5(1), 23-33

Bu çalışmanın amacı İlköğretim Matematik Öğretmenliği Bölümü Öğretim Elemanlarının matematik öğretiminde materyal kullanımı ile ilgili düşünce ve deneyimlerini incelemek, sınıf içi öğretimlerinde materyal kullanımıyla yapılan etkinliklere ne düzeyde yer verdiklerini sebepleriyle araştırmaktır. Çalışmanın örneklemi ilköğretim matematik öğretmenliği bölümünde görev yapmakta olan 11 tane öğretim elemanından oluşmaktadır. Çalışma verileri görüşmeler yardımıyla toplanmıştır ve elde edilen veriler içerik analizi ile analiz edilmiştir. Bu bağlamda, çalışmada nitel araştırma desenlerinden olgu bilim yöntemi kullanılmıştır Araştırma bulgularının analiziyle; öğretim elemanlarının matematik öğretimi derslerinde materyal kullanımını faydalı buldukları ama kullanırken, süre yetmemesi, matematik programının içeriği ve yoğun olması, öğrencilerin daha önce materyal kullanmamış olmaları, teknolojik araçları kullanamamaları nedenlerinden ötürü sınırlı kaldıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bütün öğretim elemanlarının hemfikir olduğu konu ise materyal kullanımının yaparak yaşayarak öğrenmenin diğer bütün alanlarda olduğu gibi matematik öğretiminde de kalıcılığı artırdığıdır.

Link of the manuscript pdf

Bireylerin Mutluluk Faktörlerinin İkili Karşılaştırmalar Yöntemiyle Ölçeklenmesi

Bireylerin Mutluluk Faktörlerinin İkili Karşılaştırmalar Yöntemiyle Ölçeklenmesi

Curr Res Educ (2019) 5(1), 13-22

Bu araştırmada, “bireyleri en çok mutlu eden faktörleri”in neler olduğu ikili karşılaştırma yöntemi ile ölçekleme çalışması yapılarak belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma, Ankara ve İstanbul ilindeki farklı cinsiyet, yaş grubu, eğitim düzeyi, gelir ve meslekteki 122 gönüllü birey üzerinde yapılmıştır. Çalışma grubu amaçsal örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi ile belirlenmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak, araştırmacı tarafından hazırlanan bir anket kullanılmıştır. Anket ile ikili karşılaştırmalı olarak toplanan verilere ölçekleme çalışması yapılabilmesi için Thurstone’un karşılaştırmalı yargı kanunun V. Hal denklemi ile ölçekleme işlemleri uygulanmıştır. İkili karşılaştırmalar yöntemiyle bireyleri en çok mutlu eden faktörlerin karşılaştırılmaları sonucunda elde dilen bulgulara göre, bireyleri en çok mutlu eden faktörlerin başında; “ailenin” geldiği belirlenmiştir. Çalışmada bireyleri en çok mutlu eden ikinci faktör ise ahlaki değerlerdir. Bu ilk iki özelliği sırasıyla, özgürlük, iyi bir iş, kariyer, sosyal çevre ve para izlemektedir. Çalışmaya katılan katılımcıları mutlu eden faktörler içinde en son sırayı alan faktörün statü olduğu gözlenmiştir.

Link of the manuscript pdf 

Okul Yönetici Rolleri Ölçeği:  Bir Ölçek Geliştirme Çalışması

Okul Yönetici Rolleri Ölçeği: Bir Ölçek Geliştirme Çalışması

Curr Res Educ (2019) 5(1), 1-12

Yönetim süreci çok yönlü ve karmaşık bir ilişkiler ağını içerir. Yönetici sorumlu olduğu faaliyetlerin gereği olarak bu ilişkileri kurmak ve birden fazla rol üstlenmek zorundadır. Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin okul yönetici rolleri algılarının belirlenebilmesi için ölçek geliştirmektir. Ölçek, Mintzberg’in (1973) “Yönetici Rolleri”ne dayalı olarak geliştirilmiştir. Minztberg tarafından yapılan sınıflandırmaya göre yönetici rolleri; bireyler arası roller (interpersonal roles), bilgi sağlama rolleri (informational roles) ve karar verme rolleri (decision-making roles) olmak üzere üç ana kategoride incelenmektedir. Araştırmaya 2018-2019 eğitim-öğretim yılında; Denizli Merkezefendi ve Pamukkale İlçelerinde çalışan 219 öğretmen gönüllü olarak katılmıştır. 10 Eğitim Bilimleri uzmanı görüş ve önerileri doğrultusunda, alan uzmanıyla incelenerek maddeler yeniden düzenlenmiş ve 32 maddelik ölçek formu oluşturulmuştur. Açımlayıcı Faktör Analizleriyle (AFA) “bireyler arası roller”, “bilgi sağlama rolleri”, “karar verme rolleri" olmak üzere üç boyutlu ve toplam 22 maddeden oluşan bir yapıya ulaşılmıştır. Doğrulayıcı Faktör Analizine (DFA) ilişkin model uyum değerlerinin belirtilen kriterleri sağladığı belirlenmiştir. Ölçeğin boyutları için elde edilen iç tutarlık katsayısı bireyler arası roller .94; bilgi sağlama rolleri .92; karar verme rolleri .96 olarak belirlenmiştir.

Link of the manuscript pdf

Okul Öncesi Dönemde Çocukların Teknolojik Araç Kullanımı ve Ailelerin Bu Araçların Kullanımını Sınırlandırmada Kullandığı Stratejiler

Okul Öncesi Dönemde Çocukların Teknolojik Araç Kullanımı ve Ailelerin Bu Araçların Kullanımını Sınırlandırmada Kullandığı Stratejiler

Curr Res Educ (2019) 5(2), 88-103

Bu çalışma, okul öncesi dönemde çocukların teknolojik araç kullanımı ve ailelerin bu araçların kullanımını sınırlandırmada kullandığı stratejileri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Tarama modelinin kullanıldığı bu çalışmanın örneklemi uygunluk örnekleme yöntemi kullanılarak seçilmiş 280 veliden oluşmaktadır. Veriler on adet açık uçlu sorudan oluşan yazılı görüşme formu ile toplanmış ve betimsel olarak analiz edilmiştir. Bulgular, ebeveynlerin büyük bölümünün çocuklarının teknolojik araçları tek başına kullanmalarına izin verdiğini, birlikte kullandıkları zaman ise kullanılan uygulamanın çocuğun yaş ve gelişim özelliklerine uygun olmasına, uzun süreli kullanmamaya ve şiddet, argo içermemesine dikkat ettiklerini göstermektedir. Çalışmada ebeveynlerin önemli bir oranının çocuklarının oynadıkları oyunları ve girdikleri internet sitelerini takip ettiği ve aile bireyleri ve öğretmenlerin çocukları teknolojik araçların zararlarından korumak için yardımcı olabilecek başlıca kişiler olarak düşünüldüğü belirlenmiştir. Yine ebeveynlerin büyük bölümünün teknolojik araç kullanımında süre sınırlaması yaptıkları, kullanıma izin vermeme ya da oyun, kitap okuma, boyama gibi farklı etkinliklere yönelterek sınırlama getirmeye çalıştıkları belirlenmiştir. Ayrıca ebeveynlerin teknolojik araçları ödül olarak kullandıkları, çocuklar teknolojik araç kullanımında sınırlamaya tepki gösterdiğinde ise konuşup zararlarını anlatmak, ceza vermek ve kızmak gibi yollar kullandıkları tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, çocuklarına doğru model olmak için ise, teknolojik araçların nasıl doğru ve gerektiğinde kullanılmasının önemini anlatma, çocuğun yanında kullanmama gibi stratejiler izledikleri çalışmanın diğer bulguları arasındadır. Sonuç olarak elde edilen bulgular çocuk gelişimi açısından tartışılmıştır.

Link of the manuscript pdf   

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Alanında Yapılan Lisansüstü Tezlerde Nitel Araştırma ve NVivo

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Alanında Yapılan Lisansüstü Tezlerde Nitel Araştırma ve NVivo

Curr Res Educ (2019) 5(2), 70-87

Bu araştırmanın temel amacı, Eğitim Yönetimi ve Denetimi (EYD) alanında yapılan lisansüstü tezlerde araştırma yaklaşımlarının belirlenmesi ve nitel araştırmalarda veri analiz programı olarak kullanılan NVivo programının kullanımının irdelenmesidir. Çalışma tarama modelinde betimsel bir araştırmadır. Araştırmanın verileri doküman incelemesi yöntemiyle elde edilmiştir. Bu araştırmanın evrenini, YÖK Ulusal Tez Merkezi arşivinde bulunan EYD ile ilgili Anabilim ve Bilim Dallarında yapılmış olan yüksek lisans ve doktora tezlerinden erişime izin verilen 2746 tez; araştırmanın örneklemini ise bu alanda belirlenen beş yıl aralığında yapılmış olan ve tam metin erişimine izin verilen toplam 1110 yüksek lisans ve doktora tezi oluşturmaktadır. Araştırma sonunda, EYD lisansüstü tezlerde en çok kullanılan araştırma yaklaşımının nicel yöntem (%80.6) olduğu, bunu sırasıyla nitel (%13.7) ve karma (%5.6) yöntemin takip ettiği belirlenmiştir. Ayrıca nitel ve karma araştırmalarda NVivo programının kullanımın düşük düzeyde olduğu ve sınırlı özellikleriyle kullanıldığı belirlenmiştir. Nitel veri analizi programı NVivo’nun etkin ve çeşitli kullanımı için yapılan taramalar sonunda öneriler geliştirilmiştir. 

Link of the manuscript pdf  

An Evaluation of Speaking Portfolio Tasks at English Preparatory Level

An Evaluation of Speaking Portfolio Tasks at English Preparatory Level

Curr Res Educ (2019) 5(2), 55-69

As an alternative method of assessment, portfolios have been implemented commonly in most instructional settings. However, there is a lack of research which demonstrate the views of students regarding portfolio based speaking assessment. Hence, this paper aims at measuring students’ views on the use of speaking portfolio assessment in a preparatory English department at a state university. A questionnaire adapted from the questionnaires of Pintrich and De Groot (1990), Egel (2003) Özdemir Çağatay (2012) was administered to 289 students at the end of the module. The Likert type questionnaire includes the following subheadings: learner autonomy, skill development, selfconfidence, challenges and self-efficacy. Data were analysed with SPSS 23 program. The results indicate the positive effects of portfolio based speaking assessment on different dimensions and present the variables which correlate with each other.

Link of the manuscript pdf  

Türkiye’de Eğitim Bilimleri Alanında Yayınlanan Makalelerin İncelenmesi: Eğitim ve Bilim Dergisi Örneği

Türkiye’de Eğitim Bilimleri Alanında Yayınlanan Makalelerin İncelenmesi: Eğitim ve Bilim Dergisi Örneği

Curr Res Educ (2018) 4(2), 94-109

Bu araştırmanın amacı, Eğitim ve Bilim Dergisi’nde eğitim bilimleri alanındaki makalelerin tematik, metodolojik ve istatistiksel çözümleme teknikleri açısından analizi yoluyla bir durum değerlendirmesi yapmaktır. Araştırmanın verileri nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yoluyla toplanmış olup betimsel ve içerik analizine tabi tutulmuştur. Dergide eğitim bilimleri alanında yayınlanan 181 makalenin analizi yapılmıştır. Makalelerin analizi, “Yayın Sınıflama Formu” kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Makalelerin konusu, yöntemi, veri toplama araçları, örneklemi ve veri analiz yöntemleri boyutlarını kapsayacak şekilde analizi gerçekleştirilmiştir. Tablolarda elde edilen verilerin frekanslarına yer verilmiş, buna bağlı olarak da veriler çözümlenmiştir. Araştırma sonuçları, en fazla yayının sırasıyla Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi görev yapan bilim insanları tarafından yapıldığını göstermektedir. Ayrıca eğitim bilimleri alanında yayınlanan makalelerin daha çok EYDPE anabilim dalında yapıldığı, nicel araştırma yöntemleriyle yapılan çalışmaların çoğunlukta olduğu, örneklem kitlelerinin daha çok öğrencilerden oluştuğu görülmektedir. Araştırmalarda model olarak çoğunlukla tarama modeli, istatistiksel verilerin çözümlenmesinde ise betimsel analiz, t-testi ve ANOVA analizleri ağırlıklı olarak kullanılmıştır.

Link of the manuscript pdf    

Pedagojik Formasyon Öğrencilerinin Geleceğe Yönelik Beklentileri ile Mesleki Kaygı Düzeylerinin İncelenmesi

Pedagojik Formasyon Öğrencilerinin Geleceğe Yönelik Beklentileri ile Mesleki Kaygı Düzeylerinin İncelenmesi

Curr Res Educ (2018) 4(2), 86-93

Toplumun geleceğini şekillendiren öğretmenler, eğitim kurumunun ve sisteminin en önemli ögelerinden biridir. Öğretmenlerin bu konumu dikkate alındığında mesleki memnuniyetleri, geleceğe yönelik beklentileri önemli görülmektedir. Bu araştırmanın amacı pedagojik formasyon öğrencilerinin geleceğe yönelik beklenti düzeyleri ile mesleki kaygı düzeylerini belirlemek, geleceğe yönelik beklentileri ile mesleki kaygı düzeyleri arasında ilişki olup olmadığını, varsa bu ilişkinin yönünü ortaya çıkarmaktır. Araştırma Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitim Fakültesinde 2016-2017 öğretim yılında pedagojik formasyon eğitimine devam eden 50 öğrenci ile yürütülmüştür. Ölçme aracı olarak 15 madde ve tek faktörden oluşan Geleceğe Yönelik Beklenti Ölçeği ile 45 madde ve 8 faktörden oluşan Mesleki Kaygı Ölçeği kullanılmıştır. Tarama modelinde yürütülen araştırmada, elde edilen nicel veriler üzerinde betimsel istatistik, Pearson korelasyon katsayısı ve Spearman korelasyon katsayısı değerleri incelenmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular doğrultusunda; Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitim Fakültesinde 2016-2017 öğretim yılında pedagojik formasyon eğitimine devam eden öğrencilerin geleceğe yönelik beklentilerinin ve mesleki kaygı düzeylerinin düşük olduğu, geleceğe yönelik beklentileri ile mesleki kaygı düzeyleri arasında ise anlamlı bir ilişkinin olmadığı sonuçlarına ulaşılmıştır.

Link of the manuscript pdf    

5. ve 6. Sınıf Öğrencilerinin Öğrenme Stilleri ile Akademik Başarıları Arasındaki İlişki (Malatya ve Elazığ İli Örneği)

5. ve 6. Sınıf Öğrencilerinin Öğrenme Stilleri ile Akademik Başarıları Arasındaki İlişki (Malatya ve Elazığ İli Örneği)

Curr Res Educ (2018) 4(2), 62-85

Bu araştırmanın temel amacı, ilköğretim öğrencilerinin öğrenme stilleri ile akademik başarıları arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırma 2009 öğretim yılı içerisinde, Malatya’da 13, Elazığ’da 14 ilköğretim okulunda okuyan beşinci ve altıncı sınıftaki 930 kız, 932 erkek öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmada öğrencilerin öğrenme stillerini belirlemek amacıyla Kanadlı ve Summak tarafından güvenirlik çalışması yapılmış “Kolb Öğrenme Stili Envanteri” ile araştırmacı tarafından hazırlanan “Kişisel Bilgiler Formu” kullanılmıştır. Öğrencinin akademik başarısını belirlemek amacıyla öğrencilerin dört ve beşinci sınıftaki ağırlıklı yılsonu notlarının ortalaması araştırmanın yapıldığı okullarda yöneticiler tarafında e-okul sisteminden alınmıştır. Verilerin analizinde, öğrenme stillerinin akademik başarı seviyesinin önemli bir yordayıcısı olup olmadığını tespit etmek için çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Ayrıca araştırmada, öğrenme stilleri ile akademik başarı arasındaki anlamlı farkı ortaya koymak amacıyla ki-kare; öğrencinin öğrenme stilleri ile demografik ve sosyo-kültürel özellikleri arasında anlamlı bir ilişkiyi belirlemek amacıyla da t-testi ve ANOVA analizlerine başvurulmuştur. Araştırma sonucunda öğrencilerin “pekiyi ve iyi” derecelerinin büyük bir kısmının değiştiren öğrenme stilini olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Demografik ve sosyo-kültürel özellikler yönünden cinsiyet, dershaneye gitme, çalışma odası, bilgisayarı olma, ulaşım, ders çalışma saati, anne-baba eğitimi, baba mesleği, gelir durumları ile öğrencilerin öğrenme stilleri puanları arasında anlamlı ilişki vardır.

Link of the manuscript pdf    

Araştırma Görevlilerinin Araştırma Problemleri Belirlerken İzledikleri Yol ve Karşılaştıkları Güçlükler: Nitel Bir Çalışma

Araştırma Görevlilerinin Araştırma Problemleri Belirlerken İzledikleri Yol ve Karşılaştıkları Güçlükler: Nitel Bir Çalışma

Curr Res Educ (2018) 4(2), 48-61

Araştırma görevlileri geleceğin öğretim üyeleri olarak yükseköğretimin kalitesinin artırılmasını sağlayacak olan kişilerdir. Bu nedenle araştırma görevlilerinin başarılı araştırmacılar ve öğreticiler olarak yetiştirilmeleri gerekmektedir. Bu becerileri lisansüstü öğretimleri sürecinde kazanmaya çalışan araştırma görevlilerinin desteklenmesi ve onlara doğru şekilde danışmanlık edilmesi önemli görülmektedir. Bu araştırma kapsamında araştırma görevlilerinin, araştırma problemi belirleme süreçlerinde yaşadıkları güçlüklerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda Ankara’daki üç üniversitede farklı bölümlerde çalışan 12 araştırma görevlisi ile görüşme yapılmıştır. Araştırmada temel nitel araştırma modellerinden biri olan temel yorumlayıcı desen kullanılmıştır. Çalışmanın bulgularına göre araştırma görevlilerinin çoğunun problem belirlerken zorlandıkları ve problemin istedikleri ölçütlere uyup uymadığını tespit etmede uzman yardımına başvurdukları görülmektedir. Araştırma görevlileri, probleme karar verirken bazen probleme göre ilgili öğretim üyesini seçtiklerini, bazen de öğretim üyelerinin araştırma görevlilerine çalışılması gereken problemi bizzat söylediklerini ifade etmektedirler. Araştırma görevlilerinin karar aşamasında özellikle özgünlük, uygulanabilirlik, ilgi çekicilik, etik açıdan uygunluk, zaman-altyapı uygunluğu, problemin güncel olması, alana katkı sağlaması, yeterli bilgiye sahip olma, disiplinler arası olması, önemlilik ve problemin çalıştıkları alanla ilgili olması gibi hususlara dikkat ettikleri görülürken, bazı problemleri (politika, cinsellik vb.) çalışmaktan özellikle kaçındıkları görülmektedir. Araştırma sonuçlarına göre araştırma görevlilerinin çoğunlukla problem belirlenirken güçlük yaşadıkları görülürken, bu durumda özellikle danışmanların problem seçiminde zorlamak yerine her açıdan yol gösterici ve destekleyici olmaları önerilebilir.

Link of the manuscript pdf   

Çocuklar İçin Kodlama Yazılımları Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme

Çocuklar İçin Kodlama Yazılımları Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme

Curr Res Educ (2018) 4(1), 36-47

Bilgisayar eğitimi ve kodlama eğitimi her geçen gün ilerleme kaydetmektedir. İlkokuldan itibaren müfredatlarda yer almaya başlayan kodlama eğitimi çocuklara bilgisayar alanının yanı sıra analitik düşünme, yaratıcılık ve problem çözümlerinde başarı kazandırmaktadır. Kodlama öğrenen çocukların karşılaştıkları problemlere çözüm üretebildikleri, yaptıkları hataları çözebildikleri ve sonuçlarını değerlendirebildikleri yapılan çalışmalarda ortaya konulmuştur. Kodlama eğitimi ayrıca başarı için hedefler koyan, bu hedefleri aşama aşama geçen çocuklar için ilgi çekici olan bir yapıya sahiptir. Bu yapıyı ortamda bulunan resim, ses, müzik ve benzeri medya araçları ile kodlama yazılımları sağlamaktadır. Tüm bunlar eğitim süreci boyunca çocuklara özveri ve çalışma disiplini kazandırmaktadır. Son yıllarda kodlama alanında gelişmeler, beraberinde kullanıcı profilinin çeşitliliğine sebep olmuştur. Kodlama alanında çocuklar için platformlar oluşturulmuş, onların seviyesine hitap eden eğlenceli ve öğretici yazılımlar tasarlanmıştır. Ancak bu yazılımların her birinin farklı özelliklere sahip olması, çocuklar için uygun bir ortamın seçimini zorlaştırmıştır. Bu sorunu çözebilmek amacıyla çalışmada, çocuklar için kodlama ortamlarından 40 tanesi farklı kriterlere göre karılaştırılarak incelenmiştir. Yapılan karşılaştırmalı analizler sonucu, Scratch, code.org ve App Inventor yazılımlarının diğer yazılımlara göre daha fazla özellik ve fonksiyonlara sahip olduğu görülmüştür. Bu bağlamda bahsedilen yazılımların çocukların kodlama öğrenimlerinde kullanımının daha yararlı olabileceği söylenebilir.

Link of the manuscript pdf  

The Current System of Teacher Training Programs in One-Year Preparatory Schools of Foundation Universities in Ankara

The Current System of Teacher Training Programs in One-Year Preparatory Schools of Foundation Universities in Ankara

Curr Res Educ (2018) 4(1), 20-35

Teacher Training Programs (TTPs) are very essential for the professional development of language instructors since they are referred as a series of planned events or as extended programs of accredited or non-accredited learning and help instructors keep up with the recent developments in their field and remember their previous knowledge while upgrading it. Most of the English language instructors working at preparatory schools of universities receive some forms of teacher training for their professional development. On the other hand, little is offered in spite of the great changes in approaches, methods and techniques in language teaching. In order to investigate the system of current teacher training programs (TTPs) in preparatory schools of four foundation universities in Ankara, this descriptive study was designed and conducted with 348 EFL instructors and four teacher trainers working at the preparatory schools of four foundation universities in Ankara. The study was conducted in 2015-2016 academic year. The related literature was reviewed and three research instruments that would be used to collect the data were chosen accordingly. These instruments including a questionnaire, interviews with four teacher trainers and interviews with four EFL instructors were used to investigate the current system of teacher training programs. The quantitative and qualitative analysis of the data revealed that TTPs conducted at the preparatory schools of four Foundation universities in Ankara were not systematic.

Link of the manuscript pdf   

Fen ve Teknoloji Dersinde Uygulanan  Aktif Öğrenme Etkinliklerinin Öğrencilerin Başarıları ve Kalıcılık Düzeyleri Üzerindeki Etkisi

Fen ve Teknoloji Dersinde Uygulanan Aktif Öğrenme Etkinliklerinin Öğrencilerin Başarıları ve Kalıcılık Düzeyleri Üzerindeki Etkisi

Curr Res Educ (2018) 4(1), 1-19

Bu araştırmanın amacı, fen ve teknoloji dersinde aktif öğrenme etkinliklerinin öğrencilerin başarılarına ve kalıcılık düzeylerine olan etkisini ortaya koymaktır. Araştırma, deneysel bir çalışmadır. Deney grubunda “Canlılar Dünyasını Tanıyalım ve Görelim” ünitesi ile ilgili araştırmacı tarafından hazırlanan aktif öğrenme temelli fen ve teknoloji etkinlikleri, kontrol grubunda ise Milli Eğitim Bakanlığı Fen ve Teknoloji öğretim programındaki etkinlikler uygulanmıştır. Ayrıca deney grubunda sınıf ortamı ve araç-gereçler aktif öğrenme ilkelerine uygun hale getirilirken, kontrol grubunda herhangi bir müdahale de bulunulmamıştır. Deney ve kontrol grupları 2012 – 2013 öğretim yılında İstanbul il merkezinde yer alan bir devlet ortaokulunun birinci sınıf şubelerinden seçilmiştir. Deney ve kontrol gruplarına araştırmacı tarafından hazırlanan fen ve teknoloji başarı testi uygulanmıştır. Elde edilen veriler, bağımsız gruplarda "t" testi ve tek faktörlü ANCOVA testi ile analiz edilmiştir. Araştırmada, aktif öğrenme yaklaşımının uygulandığı deney grubunun, fen ve teknoloji son test puanlarının aritmetik ortalaması Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) programının uygulandığı kontrol grubunun fen ve teknoloji başarı puanlarından anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Gruplar arası başarı kalıcılık puanları arasında ise anlamlı bir fark bulunmamıştır.

Link of the manuscript pdf   

Rehber Öğretmenlerin Okul Müdürlerinin Rehberlik Hizmetlerine İlişkin Görüşleri

Rehber Öğretmenlerin Okul Müdürlerinin Rehberlik Hizmetlerine İlişkin Görüşleri

Curr Res Educ (2017) 3(3), 129-141

Bu araştırmanın amacı, ortaöğretim okullarında görevli rehber öğretmenlere göre, okul müdürlerinin rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerine ilişkin görüşlerinin belirlenmesidir. Çalışmada nitel araştırma yöntemini esas alan, durum çalışması deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Gazimağusa kazasında bulunan ve maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemiyle belirlenen 5 ortaöğretim okulunda görevli, toplam 13 rehber öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış bir görüşme formu kullanılmıştır. Toplanan veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, okul müdürleri psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin gerekliliği yönünde olumlu tutumlara sahiptirler. Okul müdürleri rehberlik servisinin çalışmalarına önem vermektedirler. Araştırmaya katılan rehber öğretmenlere göre, okul müdürleri rehberlik servisinin fiziki ihtiyaçlarının karşılanmasına dönük gerekli çabayı göstermektedirler. Rehber öğretmenler, okul müdürlerinin, görev alanları dışında isteklerde bulunduğunu ve rehberlik programının hazırlanmasında gerekli işbirliğinin yeterli seviyede olmadığını belirtmişlerdir. Tüm bunlara bağlı olarak rehberlik servisi görev ve sorumluluklarını gerçekleştirmede sıkıntılar yaşamaktadırlar. Çalışma kapsamında gereksinimler ve bakış açıların neler olduğunu bulmak gelecek planlarını kolaylaştıracaktır.

Link of the manuscript pdf  

Matematik Dersi Ortaokul Öğretim  Programlarının Karşılaştırılması:  2009-2013-2017

Matematik Dersi Ortaokul Öğretim Programlarının Karşılaştırılması: 2009-2013-2017

Curr Res Educ (2017) 3(3), 116-128

Her neslin kazanması gereken temel bilgi ve becerileri günün koşularına bağlı olarak değişim göstermektedir. Öğretim programları, eğitimin temel parçalarından biri olduğundan çağın gerektirdiği bilgi, iletişim ve teknolojik gelişmeleri yansıtması oldukça önemlidir. Türkiye’de cumhuriyetin ilanından itibaren çeşitli zaman aralıklarında ders programlarında değişikliğe gidildiği görülmektedir. 2004 yılında ise reform niteliği taşıyan ve tüm dersleri kapsayan program değişikliği yapılmıştır. Ortaokul matematik dersi öğretim programları bu değişme paralel olarak 2006 ve 2009 yıllarında daha sonra ise 2013 ve 2017 yıllarında yayınlanmıştır. Bu çalışma, 2009- 2013-2017 yılları yayınlanan matematik dersi öğretim (5-8. sınıf) programlarını karşılaştırmalı olarak incelemeyi amaçlamaktadır. 2009-2013-2017 yılı matematik dersi öğretim programları; programların vizyon, yaklaşım, felsefe, öğrenme alanları, kazanımlar, beceriler ve programın uygulama basamakları açılarından ele alınarak incelenmiştir. Araştırma için nitel analiz yöntemlerinden doküman incelemesi tekniğine başvurulmuştur. Araştırma sonucunda, 2009 yılı matematik dersi öğretim programı felsefesi net bir şekilde açıklamasına rağmen 2013 yılı matematik dersi öğretim programı felsefe, vizyon ve yaklaşımı bölümlerine yer vermemiştir. 2013 yılı matematik dersi öğretim programında kazanım sayılarında 2009 yıl matematik dersi öğretim programına oranla %25 lik bir azalma, 2017 yılı matematik dersi öğretim programında ise 2013 yılı matematik dersi öğretim programına göre %10 luk bir azaltma yapılmıştır. Her üç programında öğrencilere kazandırmak istenen ortak beceriler yanı sıra 2009 ve 2017 yılları matematik dersi öğretim programında alan dışında farklı becerilere vurgu yapılmıştır.

Link of the manuscript pdf  

The Relationship of Orthorexic  Tendencies with Eating Disorder  Tendencies and Gender in a Group of  University Students

The Relationship of Orthorexic Tendencies with Eating Disorder Tendencies and Gender in a Group of University Students

Curr Res Educ (2017) 3(3), 105-115

Orthorexia Nervosa is described as a psychopathological preoccupation about healthy food. Investigation of the relationship of orthorexic tendencies with other eating disorder tendencies and gender among a group of university students was aimed as purpose of the presented study. Participants are 100 university students (57 females, 43 male) who volunteered to answer the scales when study explained to them. Orthorexic tendencies were measured by ORTO-11 scale and eating attitudes were measured by YTT-40 and REZZY scales. Intercorrelations among variables revealed that orthorexic tendencies and eating attitudes are all tended to rise together. On the other hand no significant correlation was found between YTT-40 and ORTO-11 scores. It was thought that lack of any significant correlation between YTT-40 and ORTO-11 scores can be interpreted as another indication of the differences in terms of characteristic symptoms between Anorexia Nervosa and Orthorexia Nervosa. Results points out that REZZY scale seems more related than YTT-40 in terms of covering orthorexic symptoms. According to findings, females’ orthorexic tendencies (which measured by ORTO-11) and eating disorder tendencies (which measured by REZZY and YTT-40) are higher than males’. Overweight group showed lower orthorexic tendencies than participants who has normal weight, which is parallel with the results that reveals when orthorexic tendencies decline body mass index scores of participants’ rise as a result of not being pathologically preoccupied with 'healthy' eating. It is hoped that the findings of the present study by combining with other related studies will be helpful regarding building a model for this disorder and to debates about classification of orthorexia nervosa. Besides findings are also important in terms of treatment plans regarding this disorder. As mentioned in literature too, more future investigations are needed about orthorexia nervosa. More research with various participants and perhaps with various measurement tools can be suggested for clarification of existing unanswered questions in this relatively young area of investigation.

Link of the manuscript pdf  

The Relation between the Gender  Stereotypes of Children and the  Gender Perceptions of their Parents

The Relation between the Gender Stereotypes of Children and the Gender Perceptions of their Parents

Curr Res Educ (2017) 3(3), 95-104

The aim of this study is to examine the relation between the gender stereotypes of preschool children and gender perceptions of their parents. Within this study, in which it is aimed to examine the relation between the gender stereotypes of preschool children and gender perceptions of their parents, relational scanning model was used. The population of the study consists of male and female nursery school children who were 54-66 months old and their parents. Within the sample of the research, 100 female and 100 male children, totally 200 students who attended five nursery schools and five infant schools and their parents took place in Bursa city center counties. Gender Stereotype Scale and Gender Perception Scale were used. Mann Whitney U test and independent group t test was carried out. In order to examine relation between the stereotypes of children’s gender features and gender perceptions of their parents Pearson Moment Product Correlation Coefficient technique was used. As a result of the research it was determined that there was not a relation between parents’ gender perceptions and children’s gender stereotypes. Also, it is concluded that there was not a significant difference within the development of stereotypes regarding gender characteristics between female and male children. In addition to this, it was determined that mother and father gender perceptions score averages do not cause a significant difference according to the sexes of the children.

  Link of the manuscript pdf  

Merkezi Ortak Sınav Matematik Alt Testinde  Değişen Madde Fonksiyonunun Görme Engeli Durumuna Göre  İncelenmesi

Merkezi Ortak Sınav Matematik Alt Testinde Değişen Madde Fonksiyonunun Görme Engeli Durumuna Göre İncelenmesi

Curr Res Educ (2017) 3(1), 24-34

Bu çalışma, 2015-2016 Eğitim Öğretim yılı I.Dönem Merkezi Ortak Sınavı matematik alt testi maddeleri için değişen madde fonksiyonunun(DMF), bireylerin görme engeli durumuna göre incelenmesi amacıyla yapılmıştır. DMF belirleme yöntemlerinden Mantel-Heanszel yöntemi kullanılmıştır. Çalışma, 583’ü hiçbir engel durumu olmayan, 282’si hafif düzeyde görme engeli olan ve 152’si hiç görmeyen olmak üzere 1017 öğrenci üzerinden yürütülmüştür. Matematik alt testini alan, hiç görmeyen ve hafif düzeyde görme engeli olan öğrencilerin tamamı çalışmaya dâhil edilmiştir. Matematik alt testinde dört seçenekli çoktan seçmeli yirmi madde bulunmaktadır. Verilerin tek boyutluluk varsayımını sağlayıp sağlamadığını kontrol etmek amacıyla tetrakorik korelasyona dayalı faktör analizi uygulanmıştır. Analiz sonucu 14 madde tek boyutlu bir yapıyı temsil etmiştir. Araştırmanın sonucunda, Matematik alt testi; a) görme engeli olan ve olmayan bireylere göre b) görme engeli olmayan ve hiç görmeyen bireylere göre c)görme engeli olmayan ve hafif düzeyde görme engeli olan bireylere göre d) hiç görmeyen ve hafif düzeyde görme engeli olan bireylere göre ihmal edilebilir düzeyde (A düzeyinde) DMF içerdiği belirlenmiştir.

 Link of the manuscript pdf  

Attaching Parents as a Predictor of  Academic Self-Efficacy Beliefs of University Students

Attaching Parents as a Predictor of Academic Self-Efficacy Beliefs of University Students

Curr Res Educ (2017) 3(1), 15-23

In the present study, it has been investigated whether parental attachment predicts academic selfefficacy and it’s sub-dimensions which are ‘cognitive application’, ‘social status’, and ‘technical skills. Parental alienation, communication with trust factors and gender variable has also been examined. Participants of this study has been randomly selected from a private university, 64 of them being female, and 85 male, a total of 149 university students. “Inventory Short Form of Attachment to Parents and Friends” and “Academic Self-Efficacy Skill” has been used in the study. In the data analysis, t-test, correlation, and multiple regressions were carried out. It has been found out that female participants have a higher academic self-efficacy than male participants. Results show that, alienation to mother and gender predicted academic self-efficacy; and also alienation to mother, communication with father and gender predicted cognitive application.

 Link of the manuscript pdf  

Kadın Okul Yöneticileri Üzerine Nitel Bir Araştırma

Kadın Okul Yöneticileri Üzerine Nitel Bir Araştırma

Curr Res Educ (2017) 3(1), 1-14

Farklı liderlik tanımlarının temelinde yer alan liderliğin etkileme yönü dikkate alındığında insan faktörü ve değerlerin önemi daha da ön plana çıkmaktadır. Gerek ülkemizde gerekse tüm dünyada yöneticilik genel itibariyle erkeklerin yaptığı ve yapabileceği bir iş olarak görülmekte olup; mantıksal olarak yönetimin cinsiyetinin olmaması gerekirken; risk alma, cesaret, rekabete yatkınlık gibi bir takım davranışların erkeklerde daha fazla bulunduğuna yönelik algı, yöneticilik görevinin erkek işi olarak algılanmasına neden olmaktadır. Bu araştırmanın amacı 2015-2016 eğitim öğretim yılında Milli Eğitim bakanlığına bağlı okullarda görev yapan kadın idareciler ile görüşülerek; kadın liderlere yönelik kültürel algıya ait görüşlerini kendi ifadelerine dayalı olarak betimlemektir. Araştırma, kültür analizi deseninin kullanıldığı nitel bir çalışmadır. Araştırmanın çalışma grubunu Sivas ilinde görev yapan 12 kadın idareci oluşturmaktadır. Örneklemde yer alan kadın idarecilerden, üç yarı yapılandırılmış soru yoluyla toplanan veriler içerik analizi tekniği kullanılarak analiz edilmiş; temalar ve kategoriler belirlenmiştir. Araştırma bulgularına göre katılımcıların görüşleri doğrultusunda 8 tema ve 31 kategori elde edilmiştir. Kadınların idareci olarak görev yapmasına ailesinin, yakın çevresinin ve toplumun çoğunlukla olumsuz bir bakış açısı ile yaklaştığı görülmüştür.

 Link of the manuscript pdf  

Seçmeli Bilim Uygulamaları Dersinin  7. Sınıf Öğrencilerinin Bilimsel Süreç  Becerilerine Etkisi

Seçmeli Bilim Uygulamaları Dersinin 7. Sınıf Öğrencilerinin Bilimsel Süreç Becerilerine Etkisi

Curr Res Educ (2016) 2(3), 199-208

Milli eğitim bakanlığının 2012-2013 eğitim öğretim yılından ortaokulların haftalık ders programına eklediği seçmeli derslerden biride seçmeli bilim uygulamaları dersidir. Bu çalışma seçmeli bilim uygulamaları dersinin 7. sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç becerileri etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada veriler yarı deneysel yöntemle toplanmıştır. Araştırmanın örneklemini, Ağrı il merkezinde, benzer demografik özelliklere sahip, iki ortaokulda öğrenim gören 212 yedinci sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Çalışmada seçmeli bilim uygulamaları dersini almayan 105 yedinci sınıf öğrencisi “kontrol grubu” seçmeli bilim uygulamaları dersini alan 107 yedinci sınıf öğrencisi “deney grubu” olarak kabul edilmiştir. Otuz üç hafta süren araştırma kapsamında, ders kitabı ve öğretmen kılavuz kitabı olmayan seçmeli bilim uygulamaları dersinin, öğretim programında yer alan 21 kazanımı, araştırmacılar tarafından belirlenen etkinliklerle verilmşitir. Araştırmada veri toplama aracı olarak, literatürden alınan ve Cronbach alfa güvenirlik katsayısı. .72 olarak yeniden hesaplanan Bilimsel Süreç Becerileri Testi kullanılmıştır. Elde edilen veriler bağımsız t-testi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada yedinci sınıf öğrencilerinin Bilimsel Süreç Becerilerini kazanmasına seçmeli bilim uygulamaları dersinin anlamlı bir etkisi olduğu sonucuna varılmıştır (p=.01<.05).

Link of the manuscript pdf   

The Exploration of the  Relationship between Self-Efficacy and Strategy Use in a Turkish Context

The Exploration of the Relationship between Self-Efficacy and Strategy Use in a Turkish Context

Curr Res Educ (2016) 2(3), 186-198

The aim of this study is to determine a) the reported level of self-efficacy that Turkish university EFL students hold, b) preferred language learning strategies, and c) how these concepts are related to each other in the Turkish context. The data were collected at Cumhuriyet University, School of Foreign Languages, with the participation of 150 students by using a questionnaire. In the data analysis part, first, descriptive statistics were used to identify learners’ self-efficacy beliefs and their strategy use. As to the relationship between the learners’ self-efficacy level and their strategy use, correlation coefficients were used and the findings showed that these two concepts were significantly related to each other. The resulting information may be helpful for language pedagogy in Turkey to explicitly integrate strategy instruction and address the motivational aspect of language learning for the purpose of developing a sense of competence or efficacy.

Link of the manuscript pdf  

Thurstone ve Bradley-Terry İkili Karşılaştırma Yargılarına Dayalı  Ölçekleme Yöntemlerinin Karşılaştırılması

Thurstone ve Bradley-Terry İkili Karşılaştırma Yargılarına Dayalı Ölçekleme Yöntemlerinin Karşılaştırılması

Curr Res Educ (2016) 2(3), 174-185

Günümüzde sekiz tane önemli küresel ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde uzmanlık alanlarını, bölgesel farlılıkları dikkate alan 60’tan fazla yerel yükseköğretim kurumları sıralama listesi vardır. Yükseköğretim kurumları listelerinin hazırlanmasında listeleri hazırlayan kuruluşların tercih ettikleri kriterler ve yöntemler birbirinden oldukça farklı olabilmektedir. Thurstone’nun karşılaştırmalı yargı kanununun farklı varsayımlar altında kullanılan beş hali olduğunu bilinmektedir. Thurstone’nun ikili karşılaştırmaya dayalı ölçekleme yöntemlerinden en bilinenleri V. ve III. hal denklemleridir. İkili karşılaştırma yargılarına dayalı ölçekleme tekniklerinden bir diğeri ise psikolojik deneyler, spor müsabakaları ve genetik gibi geniş bir kullanım alanı olan Bradley-Terry modelidir. Bu çalışmada iki farklı ölçekleme yöntemi ile üniversite sıralama kuruluşlarının kullandıkları kriterler önem düzeyine göre sıralanmış ve elde edilen kriter sıralamasının tutarlılığı incelenmiştir. Çalışma, nicel araştırma tekniklerinin kullanıldığı temel araştırma modelinde desenlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Türkiye’deki kamu ve özel/vakıf yükseköğrenim kurumlarında akademisyen olarak çalışmakta olan 247 kişi oluşturmaktadır. III. Hal Denklemi ve Bradley-Terry modeli ile yapılan ölçeklemede akademisyenlerin SCI, SSCI ve AHCII İndekslerinde Taranan Makale Sayısı’nı en önemli kriter olarak gördüğü buna karşın Üniversitenin Nobel Sahibi Üye veya Mezun Sayısı’nı ise en önemsiz kriter olarak gördükleri belirlenmiştir. Her iki ölçekleme yönteminde de üniversite sıralama kriterlerinin sıralarının aynı olduğu tespit edilmiştir.

Link of the manuscript pdf   

Helicopter Parenting and Related  Issues: Psychological Well Being, Basic Psychological Needs and  Depression on University Students

Helicopter Parenting and Related Issues: Psychological Well Being, Basic Psychological Needs and Depression on University Students

Curr Res Educ (2016) 2(3), 165-173

Helicopter parenting is not a new dimension of parenting but it is a parenting that involves hovering parents who are potentially over-involved in the lives of their child (Padilla-Walker, Nelson, 2012). Helicopter parenting is a unique phenomenon (Odenweller et al, 2014) and unique form of parental control (Willoughby et al., 2013) which can be described as highly involved, intensive, a hands-on method. (Schiffrin et al, 2014) In this study, university students examined about their parental attitudes and a number of well-being and mental health related issues. Helicopter Parenting Scale’s psychometric properties examined with factor analysis. After this step basic psychological needs, psychological well-being, students’ depression levels and also their parenting styles were assessed with the relationship of helicopter parenting. As a result this study is the first which examines the effects of helicopter parenting in emerging adulthood period in Turkish culture. As seen from the results helicopter parenting style make children more prone to the depression in their emerging adulthood period. Also helicopter parenting live scares on their self-esteem makes them more dependent on their families.

Link of the manuscript pdf  

İşitme Yetersizliği Olan Bireylere Sosyal Beceri Öğretimi: Bir Gözden Geçirme

İşitme Yetersizliği Olan Bireylere Sosyal Beceri Öğretimi: Bir Gözden Geçirme

Curr Res Educ (2016) 2(3), 149-164

Bu çalışma, işitme yetersizliği olan bireylere sosyal beceri öğretiminde kullanılan yöntem ve programlara yönelik olarak yapılan ve ulaşılabilen araştırmaları farklı kategorilerde analiz ederek sunmak amacıyla yapılmıştır. Bu çalışmada araştırma modeli olarak nitel araştırma yöntemlerinden döküman inceleme tekniği kullanılmıştır. Çalışma alanı için ilk ölçüt, araştırmaların 2000-2015 yılları arasında, hakemli bir dergide veya ulusal tez merkezinde yayımlanmış olmasıdır. Ek olarak çalışmaların deneysel olması, işitme yetersizliği tanısı almış katılımcılarla yapılması ve sosyal beceri öğretimine ilişkin yöntem ve programları içermesine dikkat edilmiştir. Makaleler taranırken sağır (deaf), işitme yetersizliği (hearing impairment/hearing loss/hard of hearing), sosyal beceriler (social skills), sosyal beceri öğretimi (social skill training/teaching), sosyal etkileşim (social interaction) ve sosyal yeterlilik (social competence) anahtar sözcükleri kullanılmıştır. Çalışma, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi very tabanı, EBSCO-Host, Ulusal Tez Merkezi ve Google elektronik veri tabanları üzerinden taranarak ulaşılabilen 6 makale ve 2 doktora tezi toplam 8 araştırmayı kapsamaktadır. Ulaşılan çalışmalar; (a) demografik özellikler (bağımlı ve bağımsız değişken, katılımcılar ve özellikleri, değerlendirme araçları, ortam ve öğretim süresi), (b) yöntem özellikleri (kullanılan araştırma modeli, gözlemciler arası güvenirlik, uygulama güvenirliği ve sosyal geçerlik) ve (c) bulgu özelliklerine (izleme ve genelleme bilgileri, program ve yöntemlerin etkililiği) göre kategorize edilerek sunulmuştur. Sonuç olarak, uygulanan öğretim programlarının, işitme yetersizliği olan bireylere sosyal beceri öğretiminde etkili olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.

Link of the manuscript pdf  

Uluslararası Dergilerde Yayımlanan  Eğitim Araştırmalarının Normallik Varsayımları Açısından İncelenmesi

Uluslararası Dergilerde Yayımlanan Eğitim Araştırmalarının Normallik Varsayımları Açısından İncelenmesi

Curr Res Educ (2016) 2(3), 130-148

Bu çalışmanın amacı; istatistiksel analiz süreçleri içeren eğitim araştırmalarında normallik varsayımlarının, kullanılacak istatistiksel yöntemin belirlenmesinde ve uygulanmasında dikkate alınıp alınmadığının, bu varsayımların hangi yöntem ve tekniklerle test edildiğinin ve bu değerlendirmelere bağlı olarak kullanılacak istatistiksel yönteme yönelik ne tür kararlar verildiğinin incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda, seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden elverişlilik/uygunluk örneklemesine göre belirlenen uluslararası hakemli 5 dergide, 2013-2015 yılları arasında yayımlanan toplam 788 makale incelenmiştir. Temel araştırma türünde betimsel bir araştırma olarak yürütülen bu araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından geliştirilen bir makale inceleme formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde sıklık ve yüzde hesaplamaları ile kontenjans dağılımlarına yönelik χ2 bağımsızlık testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre incelenen makalelerin 340’ında normallik varsayımının test edilmesi gerektiği, bu 340 araştırmanın 133’ünde normallik varsayımının test edildiği, fakat bu 133 araştırmanın 40’ında normallik varsayımının hangi yöntem ve tekniklerle test edildiğine yönelik herhangi bir açıklama yapılmadığı görülmüştür. Normallik varsayımının test edilmesinde sırasıyla betimsel yöntemler, grafiksel yöntemler ve hipotez testleri en sık kullanılan yöntemlerdir. Hipotez testleri içerisinde en sık kullanılanlar sırasıyla Kolmogorov-Smirnov ve Shapiro-Wilk testleridir. Normallik varsayımının test edilmesine bağlı olarak verilen kararlar içerisinde normallik varsayımının sağlanması durumunda parametrik yöntem ve tekniklerin kullanılması en sık gözlenen karar olmuştur. Diğer taraftan normallik varsayımı sağlanmamasına rağmen parametrik yöntem kullanılan araştırmalar da belirlenmiştir. Bu çalışma sonucunda normallik varsayımının test edilmesi gereken eğitim araştırmalarında, normallik varsayımlarının test edilmesi ve buna bağlı olarak kullanılacak istatistiksel yöntem ve tekniklere karar verilmesi açısından önemli eksiklikler ve hatalar bulunabildiği görülmüştür.

Link of the manuscript pdf  

Roma’s School Ethnic Composition, Intergroup Contact and Global Citizenship Identification as Predictors of Well-Being

Roma’s School Ethnic Composition, Intergroup Contact and Global Citizenship Identification as Predictors of Well-Being

Curr Res Educ (2016) 2(3), 121-129

We examined a serial mediation model of Roma’s prior school ethnic composition on well-being through intergroup contact and global citizenship identification. Slovak Roma completed measures related to school ethnic composition, intergroup friendships, global citizenship identification, and mental and physical well-being. The results showed that attendance at schools with a larger number of non-Roma predicted more intergroup friendships. A greater number of intergroup friendships predicted greater global citizenship identification, which in turn, predicted greater well-being. Furthermore, intergroup friendships also predicted greater well-being. The association between school ethnic composition and well-being was mediated by intergroup friendships and global citizenship identification. Together, the results highlight the environmental impact on Roma’s social network, identity, and mental and physical well-being.

Link of the manuscript pdf   

Üstün Yetenekliler İçin Değerler Eğitimi Dersinin Önemi

Üstün Yetenekliler İçin Değerler Eğitimi Dersinin Önemi

Curr Res Educ (2016) 2(2), 99-120

Ülkemizde bazı illerde üstün yetenekli bireylerin özel eğitim gördükleri Bilim ve Sanat Merkezleri bulunmaktadır. Bilim ve Sanat Merkezlerinde fen, tarih, matematik gibi derslerin yanında müzik ve resim gibi sanat dersleri de verilmektedir. Bunun yanında bir de tüm bu derslerle ilişkilendirilerek değerler eğitimi verilmektedir. İşte bu araştırmanın amacı üstün yetenekli çocuklar için değerler eğitiminin önemini ortaya çıkarmaktır. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden “olgu bilim deseni” kullanılmıştır. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak belgesel tarama yöntemi kullanılmıştır. Alan yazında yer alan literatür taranarak veriler toplanmıştır. Araştırma, üstün yetenekliliğin bilişsel, zihinsel açıdan olduğu kadar duygusal açıdan da diğer bireylere göre farklı ve özel özellikleri olduğunu ortaya koymuştur. Dolayısıyla üstünlerin duygusal anlamda ihtiyaçlarının karşılanmasının hem birey hem de toplum adına ciddi bir önem teşkil ettiği varılan en önemli sonuçtur. Bundan yola çıkarak Bilim ve Sanat eğitimi verilen bu özel eğitim kurumlarının değerler eğitimine de gerekirse örtük öğrenme gibi metotlarla yer vermesi gerektiği görülmektedir.

 Link of the manuscript pdf  

From Students’ Perspective: Teaching Critical Thinking in an ELT Studies Course

From Students’ Perspective: Teaching Critical Thinking in an ELT Studies Course

Curr Res Educ (2016) 2(2), 84-98

The current study is a quantitative research that aims to throw light on the place of students’ views on teaching critical thinking (TCT from now on) in the field of foreign language teaching. Hence, the study investigates whether any significant correlation exists between the fourth year university students’ attitudes concerning TCT in terms of their individual differences and their achievement scores. In this sense, a case-specific attitude scale was also developed for the purpose of the study. The results juxtaposed with the previous findings in the literature indicate that TCT would serve new benefits for the interests of foreign language teaching.

Link of the manuscript pdf  

Okul Öncesi Eğitim Programı ile Bütünleştirilmiş Aile Destek Eğitim Rehberi’nde (OBADER) Toplumsal  Cinsiyet Eşitliği Vurgusunun Baba  Katılımı Özelinde İncelenmesi

Okul Öncesi Eğitim Programı ile Bütünleştirilmiş Aile Destek Eğitim Rehberi’nde (OBADER) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Vurgusunun Baba Katılımı Özelinde İncelenmesi

Curr Res Educ (2016) 2(2), 61-83

Toplumsal cinsiyet, biyolojik cinsiyetten farklı olarak, toplumun kadın ve erkek olamaya yüklediği görev, sorumluluk ve özellikleri ifade eden bir kavramdır. Toplumsal cinsiyet eşitliği ise sosyal yaşamın her alanında –aile yaşantısı, iş hayatı, siyaset- kadın ve erkeğin eşit şartlara sahip olması olarak tanımlanabilir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi, Avrupa Sosyal Şartı, Çocuk Hakları Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmeler gereği, tüm yasal düzenlemeler ve toplumsal yaşamın her boyutunda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamakla görevli olduğunu kabul etmiştir. Son yıllarda toplumda kadın erkek eşitliğini sağlamaya yönelik yazınsal değişiklikler yapılmış olsa da yapılan çalışmalar toplum yaşantısında cinsiyet eşitsizliklerinin devam ettiğini, toplumda yaygın olan toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin algıların ise geleneksel kalıplarla devam ettiğini ortaya koymaktadır. Toplumsal cinsiyet algısının erken çocukluk yıllarında gelişmeye başladığı göz önüne alındığında, özellikle Milli Eğitim Bakanlığı’nın okul öncesi eğitime ilişkin kurumlarının bu konuda sorumluluk ve yükümlülükleri oldukça fazladır. Milli Eğitim Bakanlığı, sahip olduğu politikalar ve ürettiği eğitim materyallerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama amacını örtük bir hedef olarak ele almaktadır. Ancak daha önce eğitim materyallerinin incelendiği araştırmalar, bu amaca yeterince hizmet edilmediğini öne sürmüştür. Bu çalışmada ise 2013 yılında yayımlanmış “MEB Okul Öncesi Programı ile Bütünleştirilmiş Aile Destek Eğitim Rehberi (OBADER)”nin toplumsal cinsiyet eşitliği olgusunu destekleme düzeyi baba katılımına yapılan vurgu özelinde incelenmiştir. Yapılan içerik analizi sonucunda OBADER’in geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinin dışına çıkmakta yetersiz olduğu gözlemlenmiştir. Elde edilen bulgular ışığında özellikle OBADER’in toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama noktasında güçlendirilmesi için baba katılımına yönelik özel vurgu yapacak şekilde revize edilmesi gerektiği önerilmiştir.

Link of the manuscript pdf  

Türk Eğitim Sistemi’nde  Sınıf İçi ile Geniş Ölçekli  Ölçme ve Değerlendirmeye Genel Bir Bakış

Türk Eğitim Sistemi’nde Sınıf İçi ile Geniş Ölçekli Ölçme ve Değerlendirmeye Genel Bir Bakış

Curr Res Educ (2016) 2(1), 53-60

Yeni öğretim programında öğretmenlerin yeterlikleri arasında ölçme ve değerlendirme bilgisi önem kazanmıştır. Bu yüzden sınıf içi ölçme ve değerlendirme faaliyetleri geniş ölçekli ölçme ve değerlendirme faaliyetleri kadar önemli bir noktaya gelmiştir. Bu araştırmanın amacı, Türk Eğitim Sistemi’nde sınıf içi ve geniş ölçekli ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin nasıl yapıldığının incelenmesidir. Ulusal alanyazına bakıldığında hem sınıf içi hem de geniş ölçekli ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin ciddi bir şekilde yetersiz olduğu görülmüştür. Sonuç olarak hem sınıf içi hem de geniş ölçekli ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinde geçerliğin çok düşük olduğu ve bundan dolayı ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin amaca hizmet etmediği görülmektedir. Ayrıca geçerliği olmayan sınavların (hem sınıf içi hem de geniş ölçekli olsun) sonuçları kullanılarak yapılacak olan değerlendirmeler sonucunda öğrenciler hakkında doğru kararların verilmesinin mümkün olmadığı görülmektedir.

Link of the manuscript pdf  

Dijital Öyküleme'nin Üniversite  Öğrencilerinin Demokratik Değer  Yargılarına Etkisi: Mustafa Kemal  Üniversitesi Örneği

Dijital Öyküleme'nin Üniversite Öğrencilerinin Demokratik Değer Yargılarına Etkisi: Mustafa Kemal Üniversitesi Örneği

Curr Res Educ (2016) 2(1), 42-52

Çalışmada Dijital Öyküleme Yöntemi’nin üniversite öğrencilerinin demokratik değer yargıları üzerine etkisi incelenmiştir. Tek gruplu ön-test son-test modeline dayalı çalışma Mustafa Kemal Üniversitesi Kırıkhan Meslek Yüksekokulunda öğrenim gören 50 öğrenci ile yürütülmüştür. Veriler Aktif Vatandaşlık Demokratik Değerler Ölçeği ve yarı yapılandırılmış görüşme ile elde edilmiştir. Nicel verilerin analizinde İlişkili Örneklemler t Testi, nitel verilerin analizinde Betimsel Analiz yöntemleri kullanılmıştır. Analizlerden elde edilen sonuçlara göre Dijital Öyküleme Yöntemi’nin üniversite öğrencilerinin demokratik değer yargılarını düşük derecede etkilediği tespit edilmiştir. Ayrıca Dijital Öyküleme Yöntemi’nin elde edilen videoların daha fazla duyuya hitap etmesinin, süreç boyunca öğrencilerin dijital öykülemede aktif rol almasının ve grup çalışmasının öğrenciler üzerinde olumlu katkılar sağladığı ve demokratik değer yargıları konusunun öğrencilerin ilgilerini çektiği sonuçlarına ulaşılmıştır.

Link of the manuscript pdf  

Sosyal Bilgiler Dersi Öğretimine  Yönelik Öğretmen ve Öğretmen  Adayı Görüşlerinin  Değerlendirilmesi

Sosyal Bilgiler Dersi Öğretimine Yönelik Öğretmen ve Öğretmen Adayı Görüşlerinin Değerlendirilmesi

Curr Res Educ (2016) 2(1), 29-41

Bu çalışmanın amacı, İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersi öğretimine yönelik belirlenen sorunlara ilişkin öğretmen ve öğretmen adaylarının görüşlerini ortaya koymak ve değerlendirmektir. Çalışma, Diyarbakır ili Yenişehir ve Sur ilçelerinden rastgele seçilen on öğretmen ile Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği 4. Sınıfta öğrenim gören on öğretmen adayı üzerinde yürütülmüştür. Nitel araştırma modelinde göre kurgulanan çalışmada, veriler, yarı yapılandırılmış “öğretmen ve öğretmen adayı görüşme formu” ile toplanmıştır. Çalışmada veriler nitel araştırma yöntemlerine uygun şekilde çeşitli temalar altında toplanıp, nicel tekniklerden de yararlanarak analiz edilmiş ve değerlendirilmiştir. Analizlerden elde edilen bulguların yorumlanmasında doğrudan alıntılara da yer verilmiştir. Çalışma sonucunda, sosyal bilgiler öğretmenleri ile öğretmen adaylarının, öğretim programının içerik boyutunun aşırı yoğun olduğu ve bunun için öngörülen ders saatinin de yetersiz kaldığı ve derste kullanılan yöntemlerin ezbere dayalı olduğu görüşünde oldukları belirlenmiştir. Ayrıca öğretim sürecinde kullanılan ders araçgereçleri, merkezi sınavlar ile öğrenci tutumlarının öğretime etkisi konularında, öğretmen ve öğretmen adaylarının görüşlerinin ayrışmakta olduğu saptanmıştır. Bu ayrışma, öğretmenlerin sözü geçen konuları sorun olarak görmeleri; öğretmen adaylarının ise bunları sorun olarak görmemeleri şeklindedir.

Link of the manuscript pdf

İşitme Yetersizliği Olan Öğrencilere  Eldeli Toplama İşlemi Öğretiminde  Nokta Belirleme Tekniğinin  Etkililiği

İşitme Yetersizliği Olan Öğrencilere Eldeli Toplama İşlemi Öğretiminde Nokta Belirleme Tekniğinin Etkililiği

Curr Res Educ (2016) 2(1), 17-28

Bu araştırmanın amacı, doğrudan öğretim yöntemiyle sunulan nokta belirleme tekniğinin işitme yetersizliği olan bireylere eldeli toplama işlemi öğretiminde etkili olup olmadığını belirlemektir. Denekler, genel eğitim sınıflarında okuyan 7-11 yaş aralığında üç işitme yetersizliği olan öğrenciden oluşmuştur. Araştırmada tek denekli araştırma desenlerinden denekler arası yoklama evreli çoklu yoklama modeli kullanılmıştır. Uygulama süreci, araştırmacı tarafından; yoklama, öğretim, izleme ve genelleme oturumları olarak düzenlenmiştir. Tüm oturumlar birebir öğretim düzenlemesi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre genel eğitim sınıflarında öğrenim gören işitme yetersizliği olan öğrencilere eldeli toplama işlemi becerilerinin öğretiminde doğrudan öğretim yaklaşımına dayalı nokta belirleme tekniğine göre sunulan öğretimin etkili, sürdürülebilir ve genellenebilir olduğu bulunmuştur.

Link of the manuscript pdf  

Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencilerinin Koro Dersine Yönelik Tutum, Öz-Yeterlik Algısı ve Akademik Başarılarının  İncelenmesi

Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencilerinin Koro Dersine Yönelik Tutum, Öz-Yeterlik Algısı ve Akademik Başarılarının İncelenmesi

Curr Res Educ (2016) 2(1), 1-16

Bu araştırmanın amacı; Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencilerinin koro dersine yönelik tutum, öz-yeterlik algısı ve akademik başarılarının; cinsiyet, yaş, mezun olunan lise türü, ses grubu, YGS puanı, yaşanılan bölge ve ailelerinin gelir durumu değişkenleri açısından incelenmesidir. Araştırmanın çalışma evrenini İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Öğrencileri, çalışma grubunu ise; İnönü Üniversitesi 2010–2011 Eğitim-Öğretim Yılı, Bahar Yarıyılı Müzik Eğitimi Anabilim Dalı 2.sınıf (n=30) öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Tutum, Öz-yeterlik Algısı ve Akademik Başarı Ölçeği kullanılmıştır. Koro dersine yönelik tutum, öz-yeterlik algısı ve akademik başarı durumunun çeşitli değişkenlere göre ne şekilde farklılaştığını sorgulamak amacıyla örneklem grubunun; cinsiyet ve mezun olduğu lise türüne göre incelenmesinde Mann Whitney U testi; yaş, ses grubu, YGS puanı, yaşanılan coğrafi bölge ve ekonomik gelir düzeyine göre incelenmesinde ise Kruskal Wallis Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin koro dersine yönelik tutum, öz-yeterlik algısı ve akademik başarılarının; yaş aralığı, mezun olunan lise türü, coğrafi bölge ve ekonomik gelir düzeyine göre değişiklik gösterdiği ancak cinsiyet, ses grubu ve YGS puanına göre değişiklik göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. 

 Link of the manuscript pdf  

Üniversitede Araştırma  Görevlilerinin Duygusal Tacize  (Mobbing) Yönelik Algılarının  Demografik Özeliklere Göre Analizi

Üniversitede Araştırma Görevlilerinin Duygusal Tacize (Mobbing) Yönelik Algılarının Demografik Özeliklere Göre Analizi

Curr Res Educ (2015) 1(2), 89-100

Duygusal taciz (Mobbing), çalışanın ve örgütün verimliliğini tehdit eden önemli bir olgudur. İşyerlerinde duygusal tacizin önlenmesi veya azaltılabilmesi için çalışanların bu konudaki farkındalığı önemlidir. Bu araştırmanın amacı, akademik camiada görece en dezavantajlı konumda olan araştırma görevlilerinin duygusal tacize yönelik algılarını, çeşitli demografik özelliklere göre analiz etmektir. Araştırma, bir devlet üniversitesinde 2014-2015 Öğretim Yılında görev yapan 84 araştırma görevlisi üzerinde yürütülmüştür. Veriler, Einarsen ve Raknes (1997) tarafından geliştirilen, Cemaloğlu (2007) tarafından Türkçe’ye çevrilen ve uyarlanan “Duygusal Taciz Ölçeği” ile elde edilmiştir. Veriler, SPSS paket programı kullanılarak, betimsel istatistiksel teknikler ile analiz edilmiştir. Analiz sonucunda, araştırma görevlilerinin duygusal tacize yönelik algılarının, cinsiyet ve branşa göre değişmediği; eğitim durumu, medeni durum ve yaş değişkenlerine göre ise anlamlı şekilde farklılık gösterdiği saptanmıştır.

Link of the manuscript pdf

Sosyal Bilgiler Öğretmeni Adaylarının Sosyal Girişimcilik Özelliklerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi

Sosyal Bilgiler Öğretmeni Adaylarının Sosyal Girişimcilik Özelliklerinin Çeşitli Değişkenler Açısından İncelenmesi

Curr Res Educ (2015) 1(2), 76-88

Bu araştırmanın amacı Sosyal Bilgiler öğretmeni adaylarının sosyal girişimcilik özelliklerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırma tarama modeline göre kurgulanmıştır. Bu araştırma kapsamında, bünyesinde Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümü olan altı devlet üniversitesinden 988 Sosyal Bilgiler öğretmeni adayı ile çalışılmıştır. Araştırma sonucunda öğretmen adaylarının sosyal girişimcilik özelliklerinin yaş değişkenine göre anlamlı farklılık göstermediği; sınıf düzeyi, toplumsal, küresel ve çevresel sorunlara duyarlı olma ve sivil toplum kuruluşuna üye olma değişkenlerine göre ise anlamlı farklılık gösterdiği bulunmuştur.

Link of the manuscript pdf

A Critical Analysis of Turkish Research Studies on the  Multiple Intelligences Theory

A Critical Analysis of Turkish Research Studies on the Multiple Intelligences Theory

Curr Res Educ (2015) 1(2), 70-75.

The purpose of this study was to analyse Turkish postgraduate theses on the Multiple Intelligences Theory between 2001 and 2012 from a critical perspective. The study employed document scanning and analysis. The data comprised 116 postgraduate theses, mostly written in 2006, and the experimental method was largely employed. On the basis of these theses, Multiple Intelligences Theory improves the permanence of learning but fails to show much improvement in students’ attitudes towards the classroom.

Link of the manuscript pdf

Öğretme Motivasyonu Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması

Öğretme Motivasyonu Ölçeğinin Türkçeye Uyarlanması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması

Curr Res Educ (2015) 1(1),33-45.

Bu araştırmanın amacı, Kauffman, Yılmaz-Soylu ve Duke (2011) tarafından geliştirilen öğretme motivasyonu ölçeğinin Türkçeye uyarlama çalışmalarının yapılarak ölçeğin psikometrik özelliklerinin incelenmesidir. Ölçek özgün hâlinde iki boyutta 12 maddeden oluşan beşli likert tipi bir ölçme aracıdır. Araştırmanın çalışma grubunu, Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesinde öğrenim görmekte olan öğretmen adayları oluşturmaktadır. Çeviri işlemleri sonrasında dil geçerliliği için uzman görüşü alınmıştır. Yapı geçerliliği için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi çalışmaları yapılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonuçları ölçeğin iki boyutta % 52,41 varyans açıkladığını ve doğrulayıcı faktör analizinde ikinci düzey DFA sonucunda iki boyutlu bu yapının iyi uyum verdiği bulunmuştur (RMSEA= .064, RMR= .010, NFI= .95, NNFI= .96, CFI= .97, IFI= .97, RFI= .93, AGFI= .90, GFI= .94). Ölçeğin güvenirlik analizi sonucunda iç tutarlılık katsayısının α=.86, test tekrar test güvenirliğinin ise .81 olduğu bulunmuştur.

Link of the manuscript pdf 

Sınıf Öğretmeni Adaylarının Öğretim  Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Dersine  İlişkin Görüşleri

Sınıf Öğretmeni Adaylarının Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Dersine İlişkin Görüşleri

Curr Res Educ (2015) 1(1),23-32.

Bu çalışma sınıf öğretmeni adaylarının Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı (ÖTMT) dersine yönelik görüşlerini belirlemek için yapılmıştır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden olgu bilim deseni kullanılmıştır. ÖTMT dersi ile ilgili görüşleri belirlemek için dört sorudan oluşan görüşme formu hazırlanmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre öğretmen adayları sınıf öğretmenliğinin beklediklerinden zor bir meslek olduğunu, ÖTMT dersinin konuların kavratılmasında önemli olduğunu ifade etmişlerdir.

Link of the manuscript pdf 

İskelet Sisteminin  Yansıtıcı Düşünme Stratejileriyle  Öğretilmesinde Öğrencilerin  Bakış Açılarının Belirlenmesi

İskelet Sisteminin Yansıtıcı Düşünme Stratejileriyle Öğretilmesinde Öğrencilerin Bakış Açılarının Belirlenmesi

Curr Res Educ (2015) 1(2), 46-57.

Bu araştırma; Yansıtıcı Düşünme Stratejilerinden biri olan İki Kolonlu Yazı Örneğini kullanarak öğrenim görülen alanların farklılıklarının öğrencilerin konuyu öğrenmelerinde ve öğretim elemanına bakış açılarında farklılık meydana getirip getirmediğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma; Mardin İli merkezinde bulunan Mardin Artuklu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri M.Y.O’ da öğrenim gören İlk ve Acil Yardım, Yaşlı Bakımı, Tıbbı Tanıtım ve Pazarlama (Birinci ve İkinci Öğretim) bölümlerindeki toplam 227 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada veri toplama aracı olarak Yansıtıcı Düşünme Stratejilerinden İki Kolonlu Yazı Örneği kullanılmıştır. Veri analizi nitel analiz yöntemlerinden içerik analiziyle yapılmıştır. Bulgular, öğrenim görülen alanların farklı olmasının öğrencilerin konuyu öğrenmelerinde ve öğretim elemanına bakış açılarında farklılık meydana getirip getirmediği sorusuna verilen cevaplardan oluşmaktadır. Birinci bulgu olan öğrenilen terimlerde her alanda farklı yüzdeliklere sahipken, ikinci bulgularda bölümlerin farklı olmasının önemli bir fark oluşturmadığı ve yakın yüzdelikte terimlerin Latince olmasında zorlanıldığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca öğretim elemanının ders işleyişiyle ilgili olumlu görüşleri sorulan öğrencilerin cevaplarında en fazla yüzdeliğe “Dersi eğlenceli ve görsellerle destekleyerek işlediği için daha kalıcı eğitim vermesi” ve “Güler yüzlü ve sempatik tavırlara sahip olduğu için derse dikkati topluyor” şeklinde olduğu, öğretim elemanının ders işleyişine yönelik olumsuz görüşlerinde ise “Konu anlatımını hızlı yapması” yer aldığı sonucuna varılmıştır. Böylelikle öğrenim görülen alanın farklılığının öğrenime ve öğretim elemanına bakış açısının nasıl etkilediği gözlenmiştir.

Link of the manuscript pdf

Investigating Mathematical  Concepts and Skills  in Story Books  Appropriate for Pre-schoolers

Investigating Mathematical Concepts and Skills in Story Books Appropriate for Pre-schoolers

Curr Res Educ (2015) 1(2), 58-69.

As individuals’ cognitive enhancement begins from birth, their mathematical knowledge that is necessary for their whole lives should be supported during early childhood. Considering the education given during the pre-school period, story books are one of the valuable educational materials for their growth in cognition. From this perspective, the purpose of this study is to investigate mathematical concepts and skills in story books that are appropriate for preschoolers. This study followed qualitative approaches. In this study, story books were investigated with respect to the mathematical concepts and skills found in national early childhood education curriculum. Randomly selected 30 story books were analyzed with documentary analysis method. Data were collected from the story books, each of which was reviewed by at least two researchers. The results indicated that story books generally concentrate on counting, spatial perception and time among mathematical concepts and skills. On the other hand, patterns, operations (addition and subtraction), and graph are most rarely seen concepts and skills in these books. Especially mathematical expressions related to problem solving skill highly emphasized in primary and secondary school curricula were not significantly observed in the story books investigated.

Link of the manuscript pdf 

Öğretmen Adaylarının Korsan Üretime  İlişkin Metaforik Algıları

Öğretmen Adaylarının Korsan Üretime İlişkin Metaforik Algıları

Curr Res Educ (2015) 1(1),13-22.

Bu çalışmanın amacı öğretmen adaylarının korsan üretime ilişkin algılarını incelemektir. Çalışmanın verileri nitel araştırma yaklaşımlarından metafor deseni ile elde edilmiştir. Çalışma grubunu 2014-2015 eğitim öğretim yılında Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören öğretmen adayları oluşturmaktadır. Araştırma 245 öğretmen adayının katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Öğretmen adaylarına ‘Korsan üretim …… gibidir. Çünkü ……’ şeklinde verilen cümleyi tamamlamaları istenmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Öğretmen adayları tarafından geliştirilen metaforlar dokuz kavramsal kategoriye ayrılmıştır. Buna göre öğretmen adayları; 1. Korsan üretimi başkalarının hakkını çalmak olarak düşünmektedir (% 47). 2. Korsan üretimi başkalarının sırtından geçinmek olarak görmektedirler (% 7). 3. Korsan üretimi toplumsal bir hastalık olarak görmektedir (% 7). 4. Korsan üretimi etik olmayan bir durum olarak görmektedir (% 11). 5. Korsan üretimi yansıma bir ürün olarak görmektedir (% 4,5). 6. Korsan üretimi değersiz bir nesne olarak görmektedir (% 11). 7. Korsan üretimi sık rastlanan, giderek yaygınlaşan bir durum olarak görmektedir (% 6). 8. Korsan üretimi ihtiyaç duyulan bir durum olarak görmektedir (% 4). 9. Korsan üretimi sistemin doğal sonucu olarak görmektedirler (% 2,4).

Link of the manuscript pdf

Üniversite Öğrencilerinde Okula  Yabancılaşma

Üniversite Öğrencilerinde Okula Yabancılaşma

Curr Res Educ (2015) 1(1), 1-12.

Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin çeşitli boyutlardaki yabancılaşma algılarını ve yabancılaşma düzeylerini etkileyen değişkenleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma betimsel tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya oranlı örnekleme yoluyla 421 üniversite öğrencisi katılmıştır. Araştırmanın verileri Üniversite Yabancılaşma Ölçeği ile elde edilmiştir. Araştırma sonucunda, üniversite öğrencilerinin okula yabancılaşma düzeylerinin genel olarak orta düzeyde olduğu, en fazla anlamsızlık, en az sosyal uzaklık boyutunda yabancılaşma yaşadıkları bulunmuştur. Araştırmanın sonuçlarına göre; erkek öğrencilerin, kız öğrencilere kıyasla; başkalarının etkisiyle bölümlerini seçen öğrencilerin kendi isteğiyle seçenlere göre daha fazla yabancılaştıkları ortaya çıkmıştır. Ayrıca, öğretim elemanlarıyla ve sınıf arkadaşlarıyla ilişkisi zayıf düzeyde olan öğrencilerin, ilişkileri çok iyi ve orta düzeyde olan öğrencilere kıyasla ve sosyal etkinliklere hiç katılmayan öğrencilerin, her zaman ve ara sıra katılan öğrencilere göre okula daha fazla yabancılaştıkları sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak; bu araştırmaya göre üniversite öğrencilerinin cinsiyetleri, bölüm seçme kararları, öğretim elemanlarıyla ve sınıf arkadaşlarıyla ilişkileri, sosyal etkinliklere katılım sıklıkları okula yabancılaşma duygusu hissetmelerinde etkili olan faktörlerdir.

Link of the manuscript pdf  

 
3WTURK CMS v8.3.1